Hic ayrilamam derken...

Hic ayrilamam derken...
Hep gulen guzel babam

Babam dostum sirdasim her zaman yanimdasin

...Ölmedim hâlâ.. yasamaktayim.
Dinle bak: vurmada nabzi ruhun!
Ah aydinliklardan uzaktayim
Kafamda o dagilmayan sükûn.
Ruhum ölüm rüzgarlarina es,
Isik yok gecemde, gündüzümde.
Gözlerim görmüyor... lâkin günes
O her zaman, her zaman yüzümde.
Orhan Veli

Fehmi Asma ya dair...

Efendiligi ve comertligi
Buyuk aski Senay' i
Trabzonsporu
At Yarislari
Yillarin eskitemedigi yakisikliligi
Milli Piyango biletleri
El Radyosu
Spor Toto kuponlari
Bodrum' a olan sevgisi

Thursday, August 20, 2009

Yalnızlığa alışmalı...

Bavulları hep toplu durmalı insanın...
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vaz­geçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
* * *
Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti. Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senet­lerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kı­rık dökük yalnızlıklar bıraktı.
Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır.
* * *
İşte o yüzden alışmalı yalnız­lığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan... Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı... Hüzünlü bir şarkıyla paylaşı­lan gecelerde başım dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli... Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına...
"Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşmılsa yalnızlık olmaz" dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere "şu anda size cevap verebilecek kim­se yok" denmeli, "... belki de hiçbir zaman olmaya­cak..."
Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı...
* * *
Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
Haklılığın onuru yaşatır insanı... Susmanın utancı öldürür.
O yüzden en sessiz gecelerde ''doğruydu, yaptım"la teselli bulmalı insan...
Feryada komşuların yetişmemesine, soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı... Kendiyle he­saplaşmaya çalışmalı...
Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır ol­malı...
Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli...
Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...
* * *
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Can Dundar

Monday, August 3, 2009

Babama mektup

Her gece kapatinca gozlerimi, seni gorebilmek icin bir hevesle daliyorum. Icimden tamam diyorum seni cok seviyorum ama ben seninle beraber olmaya doyamadim ki henuz, nerelerdesin? Sonra yeniden sabah oluyor, bir ceza gercekleri hatirlattigi sekli ile gun yuzu, cigiriyor sanki , artik yoksun... Sonra zamanin degerini nasil oldu da bilemedigim gercegi ve o sonsuz pismanlik. Tipki her tuttugunda ellerimi, yeterince bakamadim gozlerinin icine, yada teneffus edemedim tenini, ayni guzel saclarini ellemeye kiyamadigim gibi. Ben buyudukce seni daha fazla sevebilmeyi ogrenirken sen yorulup gitmeyi yegledin. Ne pahasina olursa olsun ben sansli bir erkegim, cunku sen cok cok iyi bir babasin. Simdi cok derinden kirik kalbim ve onumde ki hayat yolculugunun tum duraklarini es gecmek, seni bir an once tekrar gorebilmek butun istedigim. Benim sana daha cok uzun zaman ihtiyacim vardi be baba, ben boylesine uzaklarda neyleyim?
Seni kalbine gomen oglun Erdem

2005

2005
Gercek dostum ve ben

2007

2007
Fenerbahce de evinde